“DERİ CEKETLİ KÖTÜ ADAM VE ROSA PARKS!” 11x İncelemesi

Evet, gönlümüzün nuru, sevgilimiz, bazılarımızın çocukluğu 3. bölümü ile ekranlardaydı. İlk zamanlarda hedeflenen o eğitici bilim kurgu dizisini gördük. Konu güzeldi ve hoş mesajlar verdi. Ancak gidişat iyi değil arkadaşlar..


Bölümü ele aldığımız zaman gayet tarihsel ve tüm Dünya için önemi olan bir olaya Doktor ve ekibinin nasıl müdahale ettiğini ve nasıl bir parçası olduğunu gördük. Açıkçası Chibnall modern dünyaya adapte olacağız dediği zaman gözüm korkmuştu çok fazla abartır ve bilim kurgu dışına çıkarsa diye. Abartmadı, ancak bilim kurguya da bağlı kalmadı ve bu sıkıntılı bir durum çünkü ben bölümleri izlerken gerçekten zevk alamıyorum.

Tamam senaryosu güzel, replikler yerinde, göndermeler sırıtmıyor ama eksik bir şey var her bölümünü heyecanla beklediğim bu dizi beni bölümü izlerken hadi canım öyle mi yapma ya dedirtmiyor, dedirtmedi. Birkaç sahne dışında geçer not alamıyor benden bir türlü. Doktor zekasını klasik olaylara değil biraz daha ölümle burun buruna olan zamanlarda istiyorum ben.

1- Kötü (Gösterilmeye Çalışılmış) Adam

Krasko yaptığı kötü bir olay yüzünden (katliam ama ne katliamı?) Fırtına Kafesi’ne hapsedilmiş -Evrenin bu tarafında ki en güvenlikli hapishane ama bu çağda değil– bir suçlu. Beynine konulan sinirsel engelleyiciler yüzünden yaşayan hiçbir canlıya zarar veremiyor. Ki bunu Doktor’u boğmaya çalıştığı zaman gördük. Rosa Parks’ın peşinden gidiyor.

Kendisi her şeyin ters gitmeye başladığı yer burası diye belirtti. Bunu şahsi olarak algılamak istedim ilk başta ama sonradan “Fırtına Kafesi’nde düşünmek için bolca zamanım oldu.” dediği vakit adamın şahsi sorunu değil de her kötü adam gibi Dünya ile bir sorunu olduğu kanaatine vardım.

Kötü adam bildiğimiz kötü adam tiplemesine uydurularak deri ceket kot pantolon ve ağızda kürdan olarak bize sunulmuş, saçmalığın en alasıydı. Bu dizi Dalekler, Siberadamlar, Sessizlik, Ağlayan Melekler ve Efendi gördü.Hhepsinin bir amacı vardı, açıklanmış bir amaçları. Tamam, belki mantıklı değillerdi ama arkasında yatan sebepler vardı.

Bu adam geldi, sadece “Rosa Parks’ın yaptığını engellemek istiyorum.Çünkü hobi edinebilirim.” diye mantıksız bir sebep sundu. Sonra Ryan tarafından geçmişe gönderildi bu ne saçmalık? Sen bilim kurgu dizisinin baş yazarı oldun Chibnall, Kanal7’de yayınlanan Hint filminin baş yazarı değil. Ben tatmin olmadım hatta kusasım geldi çok kasıntı bir düşmandı sırf bölümde uzaylı olsun diye konulmuş, hoş değildi.

2- Rosa Parks

Rosa Parks gayet güzel işlenmiş bir karakterdi zaten ekstra pek bir şey katamazlardı tarihsel bir olay nede olsa oynasalardı kamu oyu tepkisi çekerlerdi en başta Tosin Cole(Ryan) itiraz ederdi karakter ama güzel tanıtılmış her şeye rağmen replikleri sade ve yerindeydi oynayan ablamızda rolün hakkını vermiş zaten bir problem çıkmamış memnun kaldım ondan.

3- TARDIS Ekibi

Ben alışamadım, uymuyor kimyaları. Yaz çok geride duruyor, Ryan çok fazla ergence davranıyor. Tamam 19 yaşındasın falan ama yapma, trip atma. Karşılık ver bazı şeylere. Graham tek başına kalsa keşke tardiste. Çok fazla yerinde sözler söyleyen, ne çok önde, ne de çok arkada duran, diziye şu an tam oturan, Doktor ile kimyası tutan tek karakter.

O kadar çok kalabalıklar ki hangisini takip edeceğimizi şaşırdık. Tek bölüme sığdırılmış konular var ve o kadar şey öyle ani ve hızlı gelişiyor ki ne doktorun potansiyelini ne kendilerinin potansiyellerini doğru düzgün göremiyoruz.

Yaz hakkında zaten bildiğimiz tek şey polis memuru oluşu. Ryan kafamda trip atan 19 yaşında bir çocuktan farksız değil. Graham, garibim, Ryan’a yanaşmaya çalışıyor. Adam tıkanıyor bir yerde kalkıp ‘yeter anladık üvey büyükbabayız falan ama abartma‘ diyecek gibi oluyor. Keşke dese. Ekip olayı canımı sıkmaya başladı, çok kalabalıklar hiç birini tanıyamıyoruz.

Sonuç olarak:

Bölüm yeterli değildi. Tarihsel olaya bilim kurgu katayım diye içine etmişler. Tek duygu içeren kısım ekibin otobüsten inmemek zorunda kalması ve bütün her şeye o an şahit olmaları. Bunun dışında içime dokunmadı ve ben bölüm sonu jenerik dinlemek istiyorum, bir pop şarkısı değil. Basit temel taşları yıkıp yeni şeyler yapmayın ya. Modern seri jeneriği yapın yada klasik seri jeneriği. Bölüm sonu pop şarkısı olmasın dı dı dı dın sesini duyalım.

Umarım her bölüm çok çok daha güzel olur yoksa hayal kırıklığı yaşamak hiç güzel olmayacak sayın okurlar.

Emir Rifaioğlu

Artık 25 yaşında :).

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir