“EVRENİN YURTİÇİ KARGOSU” – 11×07 İNCELEMESİ

Son 11. sezon incelememi yazmamın üstünden aylar geçti ve bunun için özür dilerim. Ama yeniliklerle dolu bu sezon beni en sevdiğim diziden o kadar soğuttu ki, izlediğim her bölümde diziye olan sevgimin benden kepçe kepçe alındığını hisseder hale geldim. Bugüne kadar inceleme serisinin yarım kalmaması için kendimi zorladım ancak ne kadar zorlarsam zorlayayım böylesine uzun bir ara vermekten kaçamadım. Yine de yeni sezon başlamadan bitirmek istediğim için arayı daha fazla uzatmamaya karar verdim. O yüzden, başlayalım.

SPONSORLUKLU BÖLÜM MÜ ACABA?

İncelemenin başlığına “Yurtiçi Kargo“yu layık gördüm, çünkü görülüyor ki Kerblam de en az Yurtiçi Kargo kadar sorunlu bir kargo şirketi… Doktor’un siparişini verdiği fesi 2 rejenerasyon sonrası getirebilmeleri takdire şayan yine de. Sonuçta bizler kendi evimizde oturup bekliyoruz kargoyu, Doktor’un bir şeyi oturup beklediği nerede görülmüş?

Doktor’un zaman makinesindeki yeni sisteme hala alışamadığını ve Ryan‘ın bir zamanlar kargoda çalıştığını öğrendiğimiz ilk birkaç dakikada, kutudan çıkan “yardım edin” mesajıyla yeni bir maceraya başlıyoruz. TARDIS‘teki sarsıntıların da göze diğer sezonlardaki kadar doğal gelmediğini söylemek gerek.

Kerblam‘e Ryan‘ın geçmişini hatırlayıp sızlanarak söylediği bir cümle sayesinde girme yolu bulan ekip, yüzde 10 “insan gücü” sağlayan kargo şirketinde Doktor’un hokus pokusuyla işe başlıyor. Kul hakkına giriyorlar gibi de biraz ama, neyse. Kerblam‘in sorumlularından Judy ile tanışıyoruz, çok saf bir karakter oluşunu sevmedim maalesef. Gerçi diğer sorumlu kişinin de çok kötücül durmasını sevemedim. Ortası tutturulsaymış keşke. Bir de kötü adamlar neden hep çizgili takım elbise giymek zorunda? Bu bir zorunluluk mu cidden? Neyse, sağlık taramasına giriliyor ve Doktor’un 2 kalpli olduğu ortaya çıkınca 13 konuyu değiştiriyor. Burada aklıma şu takıldı: Doktor‘un gelene geçene “en iyi arkadaşlarım” diye tanıttığı 3 kişi Doktor’un kim olduğunu ne kadar biliyor? 2 kalpli olduğu, beden değiştirebildiği, önceleri erkek bedeninde olduğu, Zaman Lordu olduğu vs. Bunların ne kadarı anlatıldı, merak ediyorum. 12’nin Bill’e nasıl biri olduğunu anlattığı ufak tefek sahneler görmüştük geçen sezonda. Aynı sahnelerden 11. sezonda da olmalıydı.

GÖREV ZAMANI

Ufak bir tur sonunda herkes görev yerlerine geçiyor. Doktor da sorunun kaynağını paketleme bölümünde bulacağını düşünüp Graham‘la yer değiştiriyor. Halbuki olduğu yerde kalsaydı vakit kaybetmeyecekti. Paketleme kısmında tatlı mı tatlı bir kız olan Kira‘yla tanışıyoruz. Yaz’ın görev yerindeki arkadaşı Dan de geveze, tatlı bir adam. Ama Yaz‘ın burnunu her şeye sokmasından ötürü Kerblam robotlarınca öldürülüyor. Bu bölümdeki yan karakterlerin yol arkadaşlarından daha işlevli ve oyunculuk bakımından daha iyi olmaları beni üzmedi diyemem.

Kira‘dan iş arkadaşlarının birer birer kaybolduğunu öğrenen Doktor ve ekibi, yardım mesajıyla ilgili olabileceğini düşünerek şikayette bulunmak üzere sorumluların ofisine gidiyor. Şikayet sahnesini başta sevsem de, Doktor’un sahnenin sonunda cıvıması tüm sahneden nefret etmeme neden oldu. Ne olurdu 3 kişi ayağa kalkmışken o ciddiyetle yürüyüp gitseydiniz? İlla cıvıtmak zorunda mıydınız? Sanırım zorundalar, çünkü tüm sezon boyunca bunu yapmaya ant içmişler gibi bir havaları var. Agatha Christie göndermesi güzel bir göndermeydi, iyice yabancılaştığımız şu dizide eskilerden bir şey hatırlamak iyi geldi.

İYİ ROBOTLAR DA VARDIR!

Graham’la iş arkadaşı Charlie iyi bir ekip olmuşlar. Ama aynı şeyi Doktor, Ryan ve Yaz üçlüsü için söyleyemeyeceğim. Slade‘in ofisine girdiklerinde açıkça ortada olan şeyleri söylediler diye Doktor tarafından “evrenin en iyi iki dedektifi” ilan edilmemelilerdi. Bu ikisinin, Martha’nın veya Clara‘nın veya diğer yol arkadaşlarının yanında esamesi okunmamalı aslında ama, neyse… Bu arada bölümün en can alıcı noktası neydi biliyor musunuz? 13’ün kilitli dolabı açmak için kolunu uzatıp soniğini kullanmasıydı. Aylar sonra en nefret ettiğim hareketine yeniden maruz kalmak, benim canımı az kalsın alıyordu gerçekten. Sistemin kendilerine saldırdığını düşünen Doktor ve ekibi, sorunun kaynağına inmek için orijinal teslim robotu olan Twirly‘yi aktif ediyor. Sevdim Twirly‘yi, keşke Doktor’un TARDIS‘te ona benzer bir robotu olsaydı. The Time of the Doctor‘daki Handles da hoşuma gitmişti, keşke bunu tüm sezonda deneyimleyebilseydik.

Ekip Twirly‘yi çalıştırmaya uğraşırken, Kira’yı rehin alan Kerblam robotları bunu ekibe bildiriyor. Kira’ya aşık olan Charlie’nin de aklı başından gidiyor tabii. Ryan’ın önderliğinde Kira’yı kurtarmaya gidiyorlar. Ryan gibi koordinasyon sorununa sahip birinin böyle bir aksiyona girip bir de başarılı olması bana garip geldi. Ryan, Yaz ve Charlie kaydıraktan kayadursun, Kira robotlar eşliğinde bir odaya alınıyor ve hediyesine kavuşuyor. Doktor da Twirly’yi çalıştırıyor ve yardım isteyenin aslında Kerblam’in kendisi olduğunu anlıyor.

Ryan-Yaz-Charlie üçlüsü Kira’yı bulsa da kurtarmak için geç kalıyorlar. Diğerleri ise bodrum katında bir teslimat robotu ordusunun hazırda bekliyor olduğunun farkına varıyor. Kira’nın ölümüyle, Charlie’nin de planı ortaya çıkıyor. Sibernetik, patlayıcı ve ışınlanma üzerine eğitim gören Charlie, robotların insanların yapabileceği işleri ellerinden almasının adil olmadığına kanaat getiriyor. Bu yüzden Kandoka’daki insanlara balonlu naylon gönderip onları öldürmeyi, suçu da Kerblam’e atmayı planlıyor. Çocukken patlatarak eğlendiğimiz balonlu naylonu silah olarak kullanma fikri bence harika. Charlie’nin amacı da mantıklı, ama sevdiğim bir dizide de dendiği gibi, “cool motive, still murder”.

CİDDİ Mİ, CIVIK MI?

Gelelim Doktor’un bu durum karşısında ne yaptığına. Charlie’yi ikna etmeye çalışıyor doğal olarak. Keşke bütün sezon boyunca cıvık bir karakter değil de, Charlie ile konuşurken olduğu gibi olgun ve ciddiyet sahibi biri olsaydı. O cıvıklığını arada bir görseydik. Yine de 11. Doktor’un 5. sezondaki haliymiş gibi düşünüp, ileriki sezonlarda olgunlaşacağını umuyorum. Bu arada bir “polis memuru” olan Yaz’ın Charlie’yi durdurmak için üzerine atlaması, bir yol arkadaşı olarak sezon boyunca yaptığı ve muhtemelen yapacağı tek işe yarar hareket oldu. “Onu da beceremedi” dermişim… Neyse, Doktor Kandoka’daki masum insanların ölmemesi için teslimat adresini bodrum katı olarak güncelletiyor Twirly’ye. Balonlu naylonları da teslimat robotlarına patlattırıyor. Hem de Charlie robotların arasındayken. Charlie’yi yukarı çıkarma şansı var mıydı? Bence vardı. En azından Yaz Charlie’yi tutmuşken “venusian aikidosu” ile bayıltabilirdi. Charlie’nin ölmesine gerek kalmazdı.

SONUÇ OLARAK

Neyse ki, Charlie‘nin hazin sonu şirketin büyük bölümünün insanlardan oluşmasına katkı sağlıyor. Bölüm de böylelikle izleyenlerin yüzünde buruk bir gülümseme bırakıyor. Ben hariç tabii. “Kerblam!”, önceki bölümlerden nispeten iyi olsa da yine de arada açıp izleyebileceğim bölümlerden biri değil maalesef. Sanırım bunun suçlularından biri kullanılan müzikler desem yanlış olmaz. Çalan müzikleri duymamak için bölümü Spotify’daki çalma listemi dinleyerek izledim. Keşke yeni bestecimiz, Murray Gold kadar yetenekli biri olsaydı da bunu yapmak zorunda kalmasaydım…

İrem Duygu Doğan

22 yaşındayım. Diziyle 2010'da tanıştım. 2014'te düzenli olarak izlemeye başladım ve o zamandan beri hayranıyım.

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir