“Meleklerin Hiddeti!” – 5×4 İncelemesi
MELEKLER! RIVER SONG! PSİKOPOS! RAHİPLER! MELEKLERİN ET İLE SAVAŞINA HOŞGELDİNİZ! Baştan söyeleyelim: Hikaye iki kısımdan oluştuğu için bu yazıyı da iki kısım halinde değerlendireceğiz.
MELEKLER! RIVER SONG! PSİKOPOS! RAHİPLER! MELEKLERİN ET İLE SAVAŞINA HOŞGELDİNİZ! Baştan söyeleyelim: Hikaye iki kısımdan oluştuğu için bu yazıyı da iki kısım halinde değerlendireceğiz.
Winston Churcill, İngiltere! Dalekler, daha çok Dalekler! Yine Winston Churcill, purosu! İngiltere, savaş! Doktor, Amy ve mükemmel TARDIS!! Hadi 5×3 incelemesine başlayalım…
Türünüzün sonuncusu olduğunuzu düşünün. Bütün her şeyi kaybedip kendi çapınızda bir hayat yaşıyorsunuz. Sonra bir gün Dünya’nın koruyucusu olduğunuzu ilan edip insanlara sempati beslemekle kalmayıp, insan olmaya çalışıyorsunuz. Doktor bunu yaptı işte. İnsanlar kısmen...
“Ben kesinlikle mavi kulübeli bir deliyim!” Herkesin sevgilisi, Yaklaşan Fırtına’mız, Son Zaman Lordu’muz, Bay Çene’miz… 11. Doktorumuz!
“The Eleventh Hour” diye bir bölüm vardı bu dizide arkadaşlar. Onu unutun. Çünkü Doktor artık elma yemeyi seviyor, Chibnall git gide batırıyor. Şaşırtmıyor bu durum ve lütfen artık Chibnall ekibiyle birlikte bu diziden ayrılsın....
Doctor Who bu hafta bize siyasi bir bölümle gelip Yaz’ın Büyükannesi’nin Hikayesi’ni anlattı. Bu yazıda bunu inceleyeceğim sizler için.
Doctor Who neydi bizim için? Umut, macera, eğlence, gözyaşı, sevgi, çocukluğumuz bunların hepsinin bir bütünüydü. Ve…
Evet, gönlümüzün nuru, sevgilimiz, bazılarımızın çocukluğu 3. bölümü ile ekranlardaydı. İlk zamanlarda hedeflenen o eğitici bilim kurgu dizisini gördük. Konu güzeldi ve hoş mesajlar verdi. Ancak gidişat iyi değil arkadaşlar..
Bomba gibi ikinci bir bölümle karşı karşıyaydık. Bu sbeple bomba gibi (olmasını umduğum) bir inceleme ile geldim!
Gözümüzün nuru Doctor Who uzun bir aradan sonra aramıza döndü. Ben de bu yazıda düşüncelerimi anlatacağım size. Ama bölümlere ayıra ayıra anlatacağım.